(E) Bakü Büyükelçisi Hulisi Kılıç ile yaptığımız röportajı ilginize sunarız.

Röportaj: Serhat Şabap

Hulusi Kılıç Kimdir?

1 Ocak 1956’da doğdu. Reşadiye Lisesi, Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. Aynı bölümde master yaptı. Strasbourg Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun oldu. Dışişleri Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’nde Aday İdari Memur olarak görev yaptı. Çeşitli görevlerde bulunduktan sonra 2000-2005 yılları arasında Halep Başkonsolosu olarak görev yapan Büyükelçi Kılıç, 2005’te Balkan Ülkeleri Dairesi’nde Daire Başkanı, 2005’te Protokol Genel Müdür Yardımcılığı’nda Elçi sıfatıyla Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı, bu dönemde Başbakanlık Protokol Müdürü olarak da görev aldı ve Mart 2008 - Eylül 2012 arasında Azerbaycan Nezdinde Türkiye Büyükelçisi olarak görev yapmış ve Ekim 2012’den itibaren Dışişleri Bakanlığı Afrika’dan sorumlu İkili Siyasi İşler Genel Müdürlüğü görevini yürütmekteydi  Evli ve iki çocuk babası olan Büyükelçi Kılıç Fransızca ve İngilizce bilmektedir.Kendileri Okan Üniversitesi Danışma Kurulu üyeliği de yapmıştır. Ayrıca bağımsız üye niteliğiyle Petkim yönetim kurulu üyesi olarak görev yapmıştır. 15 Eylül 2016 - 31 Ocak 2018 tarihleri arasında Moldova Nezdinde Türkiye Büyükelçisi olarak görev yapmış ardından emekli olmuştur.

Sayın Büyükelçim öncelikle hoş geldiniz, bugün ‘Uluslararası Diplomasi Okulunun’ açılış programını gerçekleştirdiniz. 40 ülkeden 62 katılımcının olduğu 16 hafta sürecek çok yönlü bir eğitim programını bugün itibariyle SDE Akademi olarak başlatmış bulunmaktayız. Bu bağlamda bugün açılış konuşmasını gerçekleştirdiğiniz programımız başta olmak üzere Türkiye’nin kamu diplomasisi faaliyetlerini ve yumuşak güç unsurlarını nasıl değerlendirirsiniz?

Öncelikle belirtmek gerekiyor ki Türkiye’nin yumuşak gücü son yıllarda oluştu. Son 20-25 yıldır faaliyetler bir bütünlük içerisinde gerçekleşiyor, yalnız ‘etkinlik’ açısından değerlendirecek olursak son 10 yıldır bu noktalarda büyük atılımlar gerçekleştirdik. Örneğin TİKA’nın kuruluş tarihi 1993’te olsa, etkinliğinin ve kapsamının artması yakın döneme has bir durumdur. Hakeza YTB, THY, Kızılay, AFAD, Yunus Emre Enstitüleri gibi kurumlarımız çok aktif bir şekilde dünyanın birçok noktasında faaliyetler gerçekleştiriyor. Bu hususta şöyle bir durum var, bu faaliyetlerimiz ile hem Türkiye’nin dünya kamuoyundaki saygınlığı arttırıyoruz hem de insani ve vicdani sorumluluklarımızı yerine getirmiş oluyoruz.

Türkiye’nin kamu diplomasisi aygıtlarına, TİKA, YTB, Maarif Vakfı, TRT World, THY, gibi kurumların faaliyetlerine bütünlükçü bir perspektiften incelediğimizde, sizlerin de belirttiği gibi son yıllarda büyük bir ivme kazanmış durumda. Yakın zamanda kamu diplomasisi faaliyetlerin en önemli çıktılarından biri olarak da Somali Adalet Bakanının, YTB’nin eğitim bursu ile Türkiye’de eğitim görmüş olmasını örnek verebiliriz. Bu örneğin yanı sıra kamuoyuna yansımayan başka çıktılar var mı?

Somali Adalet bakanı, benimde yakından tanıdığım Türkiye’de eğitim görmüş bir kardeşimiz. Bu ve benzeri örneklerin somut çıktılarını uzun dönemde daha iyi göreceğimizden hiş şüphem yok. Şuan da Türkiye’de okuyan 10 bin Afrikalı öğrencimiz var, bunun yanı sıra Azerbaycan’daki subayların kayda değer bir kısmı Türkiye’de Askeri eğitim almakta ve bu askeri personeller Türkiye-Azerbaycan kardeşliğine de kurumsal bir vizyon kazandırmaktadır. Nitekim, Yunus Emre Enstitülerinin dünyanın birçok noktasında Türkçe eğitim veriyor olması uzun vadede Türkiye’nin çıkarlarına hizmet edecektir. Bu konuda sabırlı olmak ve uzun vadeli bir strateji çerçevesinde disiplinli bir çalışma yürüterek gayretlerimizi ileriye taşımamız gerekmektedir.

Sayın Büyükelçim son olarak, SDE Akademi-YTB ortaklığında başlatılan ‘Uluslararası Diplomasi Okuluna’ yönelik neler söylemek istersiniz?

Şuan da burada çok önemli bir organizasyon gerçekleştiriliyor. SDE’nin faaliyetleri gerçekten takdire şayan, ilgiyle takip ettiğimi belirtmeliyim, ayrıca bu çatı altında görev yapan arkadaşlarımızın büyük bir özveriyle faaliyetlerini bizatihi gözlemlemek de gurur verici. Nitekim YTB VE SDE paydaşlığında böyle bir projenin yürütülüyor olmasının önemli bir iş birliği olarak değerlendiriyorum. Türkiye’de bulunan Uluslararası Öğrencilere yönelik böylesi bir programa ihtiyaç vardı. Böylelikle bu alandaki açıkta kapanmış oldu. Hizmeti geçenleri kutluyorum.

İlgi ve alakanız için teşekkür ediyoruz.