Osman ATALAY

İHH  Yönetim Kurulu Üyesi 

 

Kamu Diplomasisisi ve İnsani Yardım Vakfı

Osman, kamu diplomasisinin kavramını ve önemini tartışarak sert ve yumuşak aktörlere ayırdı; ikincisi sivil toplum örgütleri, iş adamları, sanatçılar, sporcular, akademisyenler ve öğrencilerdi. İnsan diplomasisinin, özellikle kriz bölgelerinde, hükümetlerin harekete geçemediği veya isteksiz olabileceği alanlarda iletişimi kolaylaştırmak ve yardım sağlamak için bir araç olarak önemini vurguladı. Osman ayrıca İnsani Yardım Vakfı’nın Suriye, Irak, Afganistan, Yemen ve Filipinler de dahil olmak üzere çeşitli çatışma bölgelerindeki operasyonlarının örneklerini paylaştı.

 

İnsani Diplomasi ve Sivil Toplum Kuruluşları

İnsani diplomasinin önemi ve etkisini tartışan Osman, yumuşak güçteki rolü ve Türkiye’nin çıkarlarını yurtdışında desteklemedeki etkinliğini vurguladı. Sivil toplum örgütlerinin bu çabadaki önemini vurgulayarak, dünyanın çeşitli bölgelerinden örnekler verdi. Osman, kriz bölgelerinde insani yardımın hedefleri ile ilgili bir soruya da değinerek, gerekli desteği sağlamaya çalıştığının ve uluslararası katkıları teşvik etmek için bölgeye dikkat çektiğinin altını çizdi. Tartışma, konuyu gelişmiş ülkelerde ve demokrasilerde daha fazla araştırma önerisiyle sona erdi.

 

Sivil Toplum Örgütlerinin Büyümesi ve İşbirliği

Özellikle Türkiye bağlamında sivil toplum örgütlerinin artan rol ve faaliyetlerini tartıştı. Bakan, 2005 yılından bu yana faaliyetlerinde diğer Avrupa ülkelerine kıyasla önemli bir artışa işaret ederek, Türkiye’nin hala büyüme potansiyeline sahip olduğunu belirtti. Bu kuruluşlar ve devlet kurumları arasında, özellikle kriz bölgelerinde işbirliğinin önemini vurguladı ve Türkiye ve Afrika’dan başarılı örneklere vurgu yaptı. Ayrıca, barış süreçlerinde gözlemci olarak görev yaptıkları Afganistan ve Filipinler’de devam eden çalışmalarından ve yerel makamların izniyle 2007’den beri Doğu Türkistan bölgesindeki çabalarından bahsetti.

 

Çatışma Bölgelerinde Sivil Toplum Örgütlerinin Rolü

Sivil toplum örgütlerinin önemini ve avantajlarını tartışarak, ihtiyaçlara hızlı bir şekilde cevap verme ve kriz durumlarında arabuluculuk yapma yeteneklerini vurguladı. Örgütünün çatışma bölgelerindeki katılımıyla ilgili deneyimlerini paylaşarak, resmi ve gayri resmi kurumlar da dahil olmak üzere tüm taraflar tarafından kabul edildiğini vurguladı. Şeyda, kendi ülkesindeki bir olayı gerekçe göstererek, kriz bölgelerinde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının neden olabileceği potansiyel zararla ilgili endişelerini dile getirdi. Mine, Gazze ve Fiste’deki duruma sempati duyduğunu ve daha fazla küresel yardıma duyulan ihtiyacın altını çizdiğini belirtti. Her ikisi de yerel sivil toplum gruplarıyla çalışmanın önemi ve devam eden çatışmalar sırasında müzakereleri ve ticareti kolaylaştırmadaki rolleri konusunda anlaştılar.

 

Arap-İsrail Çatışması ve Gazze’nin İnsani Krizi

Arap-İsrail ihtilafını tartışarak dini yönler ve bölge üzerindeki etkisi üzerinde durdular. Osman, mevcut çatışmanın jeopolitik bir savaş yerine teolojik bir savaş olarak görülmesi gerektiğini öne sürdü ve sivil toplum örgütlerinin farkındalığı artırma ve hükümetlere konuyu ele almaları için baskı yapmadaki rolünü vurguladı. Başbakan, 16 yıldır abluka altında olan ve şu anda ciddi bir gıda kıtlığıyla karşı karşıya olan ve devam eden abluka ve siyasi kararlar nedeniyle daha da kötüleşmesi beklenen Gazze’deki korkunç durumu da ele aldı. Mine, ablukanın insanların psikolojisi ve iş dünyası üzerindeki etkisini kabul ederek Osman’ın görüşlerine katıldı.

 

STK’lar, İnsan İstihbaratı ve Finansman

STK’lar ile insan istihbaratı arasındaki ilişkiyi ve projeleri için nasıl fon sağladıklarını ayrıntılı olarak incelemesini istedi. Osman, örgütü Ya Jan Yardım Vakfı’nın öncelikle bağışçılardan, devlet kurumlarından ve ortak projelerden bazı katkılarla fon aldığını açıkladı. Finansman tercihlerinin organizasyonun ilkelerine ve hizmet ettikleri toplulukların ihtiyaçlarına dayandığını vurguladı. Osman, Afrika’da bir katarakt kampanyası ve savaş ve kriz bölgelerinde yetimhane inşası da dahil olmak üzere çalışmalarının örneklerini paylaştı. Nizam, Osman’a görüşlerinden dolayı teşekkür etti.

 

İstihbarat Kurumları ve Sivil Toplum Kuruluşları

İnsani yardım kuruluşlarının istihbarat teşkilatlarının “şemsiyesi” altında nasıl rahatça çalışabileceğini tartıştı. Dördüncü Sanayi Devrimi’nin veri analizi yoluyla açık istihbarat toplamayı mümkün kıldığını belirtti. Osman, sivil toplum örgütlerinin genellikle ev sahibi ülkelerin çıkarlarından etkilendiğini belirtti. İstihbarat ajanslarının artık şirketler ve küresel olarak haber kuruluşları gibi kapak örgütleri kurabileceğini öne sürdü. Ancak Osman, sivil toplum gruplarının karşıt taraflar arasındaki kriz bölgelerinde arabuluculuk rolü oynadığını da kabul etti.

 

Seyahat Planları ve Doğu Türkistan Gözlemleri

Fransa ve diğer Avrupa ülkelerine potansiyel seyahat planlarını tartışırken, Osman gelecekteki yardımlar için temas kurmaya ilgi duyduklarını belirtti. Osman ayrıca Doğu Türkistan’dan gelen gözlemleri ve bir raporu paylaşarak, burada meydana gelen önemli kültürel, mali ve insan hakları ihlallerinin yanı sıra Türkiye’de yaşayan Doğu Türkistanlıların Türk STK’larıyla ilişki kurmada karşılaştıkları güçlükleri vurguladı. Doğu Türkistan sorununu Filistin sorunuyla, özellikle Gazze ve Doğu Kudüs’teki durumla karşılaştırdı.

 

Teknoloji, Veri ve İnsani Diplomasi

Tartışma, insani diplomasi ve iletişimde teknoloji ve verilerin kullanımına odaklandı. Hilal, Osman ve M. İnsani krizleri daha iyi anlamak için yerel bilginin entegrasyonu ve çevrimiçi bilgi ile yüz yüze iletişimi tartıştı. Çevrimiçi verileri doğrulamak için güvenilir kaynakların ve yerel uzmanların kullanılmasının önemini ve çok çeşitli bilgilere erişmenin avantajını vurguladılar. Program, belirli ülkeler hakkında kapsamlı raporlar oluşturmanın önemi üzerine bir tartışma ile sona erdi ve önümüzdeki hafta yaklaşan Ramazan Bayramı nedeniyle ders verilmeyeceği duyurusuyla sona erdi. Organizatörler şükranlarını dile getirdiler ve herkese birlik ve dünya barışına odaklanarak kutsanmış bir tatil dilediler. Ayrıca, gelecekte yeni bir diplomatik programın başlangıcını ima ettiler.