Prof. Dr. Tevfik ERDEM 

SDE Başkan Yardımcısı

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi  

 

 

Sivil toplum örgütlerine lobi faaliyetlerinin dahil edilmesini önerdi ve sivil toplumun net bir tanımına duyulan ihtiyacı vurguladı. Tevfik, tarih boyunca sivil toplum kavramının evrimini izlemiş, uyarlanabilirliğini ve önemini vurgulamış ve STK’ların diplomatik bir programa dahil edilmesini önermiştir. Sivil toplum örgütleri ve diğer örgüt türleri arasında ayrım yaptı ve siyasi karar alma süreçlerinde lobiciliğin rolünü tartıştı.

 

PKK, Demokrasi ve Etki: Bir Tartışma

Türkiye’deki bir terör örgütü olan PKK’yı ve kamu diplomasi yöntemlerini tartışarak, kamuoyunu etkilemek için çeşitli köşe yazarlarını kullandıklarını belirtti. Başbakan, PKK’nın varlığının Türkiye’deki demokrasi eksikliğinden kaynaklandığını ve bu da onları silahlı mücadeleye yönelttiğini ileri sürdü. Tevfik, Batı dünyasının evrensel insani değerleri pratikte uygulamama konusundaki ikiyüzlülüğünü de eleştirdi. Sivil toplum örgütlerinin ve lobi faaliyetlerinin, özellikle Batı dünyasındaki etkilerini ve devlet gücüne yönelik potansiyel tehditlerini vurguladı. Tevfik, zorunlu göçe neden olan bir baraj örneğine atıfta bulunarak, bölgelerdeki yatırımların etkisini de ele aldı.

 

Siyonist Lobinin Amerikan Dış Politikası Üzerindeki Etkisi

Siyonist lobinin iş, siyaset, medya ve akademi gibi çeşitli alanlara uzanan lobi gücünü vurguladı. Tevfik, Siyonist lobinin Amerikan dış politikası üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğuna dikkat çekti. Ayrıca Amerika’nın İsrail’e yönelik dış politikasını ve bunun Orta Doğu üzerindeki etkisini tartışarak, İsrail’in Amerika’daki güçlü lobicilik çabalarını ve Amerikan ve İsrail çıkarlarının algılanan uyumunu vurguladı. Tevfik, başta Rusya-Türkiye ilişkileri nedeniyle olmak üzere Amerika’dan Türkiye’ye yönelik potansiyel tehditten duyduğu endişeyi dile getirdi. Ayrıca ABD’nin İsrail lehine dış politikasını, ülkeye mali desteğini ve ABD’ye uygulanan vergilerin artması nedeniyle ABD’nin azalan yumuşak gücünü eleştirdi. Vergi mükellefleri İsrail’in yararına.

 

İsrail Lobisinin Amerikan Siyaseti Üzerindeki Etkisi

Ortadoğu’daki tek demokratik ülke olarak İsrail’e verdiği desteği tartıştı ve demokrasinin önemini vurguladı. İsrail lobisinin Amerikan siyaseti üzerindeki etkisine dikkat çekerek, bunun Yahudi seçmenlere olan ihtiyaçtan ve lobinin gücünden kaynaklandığını öne sürdü. Tevfik ayrıca, Amerika’nın İsrail’e verdiği desteğin arkasındaki dini nedenlere de değinerek, Evanjelik Hıristiyanların İsrail’in kurulmasını İncil’deki kehanetin bir yerine getirilmesi olarak gördüklerini öne sürdü. Yetkili, lobinin gücünü ve etkisini küçümsememesi konusunda uyarıda bulunarak, üniversiteler ve basın kuruluşlarının baskısına boyun eğen örneklerine işaret etti. Tevfik ayrıca Zammus örgütünün Amerika’daki etkisini ve özellikle göç politikaları konusunda Amerika ve İngiltere’deki Yahudi örgütlerinin lobicilik çabalarını tartıştı. Sonlara doğru Tevfik, Fransa’daki antisemitizm konusunu ve Yahudi akademisyenler ile Fransız yöneticiler arasındaki gerilimi tartıştı. Ayrıca, Siyonist ırkçılığı ve tiranlığı hem geleneksel hem de sosyal medya aracılığıyla sürekli ifşa etme ihtiyacından bahsetti.

 

Tarihsel Bağlam ve Seçim Tartışmaları

1930’lu ve 40’lı yıllarda Naziler ve Siyonistler arasındaki işbirliğinin arkasında tarihsel bir bağlam ve motivasyon sağladı ve her iki tarafın da Yahudilerin Almanya’dan çıkmasını istediğini vurguladı. Tevfik, Adolf Hitler’in Yahudileri Almanya’dan uzaklaştırma isteğindeki Yahudi karşıtı görüşlerin rolünden de bahsetti. Daha sonra Tevfik ve Emrecan, bir seçimdeki potansiyel adayları ve lobici desteğin rolünü tartıştılar. Tevfik, farklı adayların politikaları hakkındaki gözlemlerini paylaştı ve Başkan Trump’ın Kudüs’ün statüsüne ve İslam dünyasındaki etkilerine ilişkin politikasına değindi. Tevfik, Amerika’daki Yahudi lobisinin ve evanjelistlerinin etkisini, güçlerini ekonomik güçlerine ve Hıristiyan nüfusun büyüklüğüne bağladıklarını da tartıştı.

 

İslami Bilimsel İlerleme ve Modern Zorluklar

14. yüzyıldaki tarihi bilimsel ilerlemeleri ve bunların İslam dünyası üzerindeki etkilerini tartıştı. İslam dünyasının 17. yüzyılda doğa bilimleri ve felsefeden uzaklaşarak bilimsel ilerleme eksikliğine yol açtığı düşüşü vurguladı. Tevfik, bilimsel ilerlemenin önemini vurguladı ve İslam dünyasının neden ayak uyduramadığını sorguladı. Ayrıca Müslümanların modern toplumda, özellikle de geleneksel inançları çağdaş yaşamla uzlaştırmada karşılaştıkları zorlukları tartıştı. Tevfik, bu zorlukların üstesinden gelmenin anahtarının gelenekle moderniteyi harmanlamakta yattığını ileri sürdü. Kendini aydınlatmanın, Peygamber’in hayatını anlamanın ve fakirlere yardım etmenin önemini vurguladı. Tevfik ayrıca güvenin, başkalarıyla barış içinde bir arada yaşamanın ve topluma yararlı olmanın önemini vurguladı.

 

Eğitim, Teknoloji ve Politika

Özellikle mantık derslerinin müfredattan çıkarılmasına odaklanarak eğitimin modernleştirilmesinin önemini tartıştılar. Tevfik kendi deneyimlerini mantık dersleri ile paylaştı ve farklı ülkelerin eğitim sistemlerini karşılaştırdı. Görüşmede teknolojinin eğitimdeki rolü ve Türk sistemindeki testlere odaklanma konusu da ele alındı. Abdusselam boykot konusunu ve bunların siyasi bir araç olarak kullanılmasını gündeme getirdi. Tevfik, boykotların siyasi bir mesele olduğunu ve Müslümanları birleştirmesi gerektiğini vurguladı. Görüşme, Tevfik’in hükümetin hem eğitim hem de siyasetteki rolü hakkındaki görüşünü dile getirmesiyle sona erdi.

 

Küreselleşme, Kapitalizm ve Uluslararası İlişkiler

Özel şirketleri devlet politikasına dahil etme kararını tartıştı ve bunu küreselleşme sürecine bağladı. Ayrıca, Siyonistler ve Küreselciler arasındaki ilişkiye değindiler ve Tevfik, Siyonistlerin bir bağlantı ve ana hedefinin küreselleşme olduğunu öne sürdü. Konuşma, kapitalizmin potansiyel çöküşüne ve bu dönüşümde İsrail ve Amerika’nın rolüne kaydı. Tevfik, kapitalizmin daha önce krizlerle karşı karşıya kalmış başarılı bir sistem olduğunu öne sürerek yanıt verdi. Ayrıca küreselleşmenin geleceğini ve Trump yönetiminde olası bir neo-kapitalist politikayı öngördü. Son olarak tartışma, uluslararası ilişkilerde gelişen dinamikler, özellikle de güç dengesinin tek kutuplu bir dünyadan çok kutuplu bir dünyaya kayması ve Yahudi lobisinin Türkiye’nin dış politikası üzerindeki etkisi ile sona erdi.

 

Kemalizm, Türkiye ve Kültürel Diplomasi

Kemalizm’in önde gelen teorisyenlerinden Mois’in hayatı ve eserleri ve onun Fransız bağlantıları hakkında sohbet ettiler. Ayrıca, fikirlerinin Türk milliyetçiliği ve dili üzerindeki etkisini ve Siyonizme karşı muhalefetini tartıştılar. Görüşmede, ABD’nin rolü ve Gazze çatışması sırasında Türkiye’nin yardım eksikliği de dahil olmak üzere Türkiye’deki siyasi ve sosyal atmosfere değinildi. Tevfik, Nizam tarafından takdir edilen ilgili bir konuda sunum yaptı. Nizam, Evanjelik lobilerin Amerika’daki rolü ve İsrail’e verdikleri destek hakkında sorular sordu. Tevfik, soruların önemini ve karmaşıklığını kabul etti, ancak uzmanlık alanının dışında kaldıklarını belirtti. Görüşmede Türkiye’nin uzun vadeli ekonomik ve askeri gelişimi ve Müslümanların kültürel mirası da ele alındı. Tevfik ve Nizam, Yunus Emre Enstitüsü’nün faaliyetlerini, özellikle Türk kültürünü kamu diplomasisi yoluyla tanıtma çabalarını tartıştılar. Tevfik, kültür ve medeniyetlerini yaymak için kendi kültürel ortamlarını kullanmanın önemini vurguladı. Görüşmede ayrıca İslam dünyasındaki çatışmalara ve Mossad’ın çatışmaları kışkırtmaya potansiyel katılımına değinildi.