Reyna Varinia Aguilar PINTO - Araştırmacı
MERCOSUR (Güney Ortak Pazarı), üyeleri Arjantin, Brezilya, Uruguay, Venezuela (şuan da üyeliği askıda) ve Bolivya (şuan da kabul sürecinde) olan bir Güney Amerika serbest ticaret pazarıdır. Öte yandan, Şili, Kolombiya, Ekvator, Guyana ve Peru ortak üyeler (associated countries) statüsündedir. MERCOSUR’un üç resmi dili (İspanyolca, Portekizce ve Guarani dili) olmasına rağmen İspanyolca ve Portekizce resmi çalışma dilleridir.
Kurulma gayesi üye ülkeler arasında iktisadi rekabet ve verimliliği arttırmak olan MERCOSUR, bu bağlamda ticaretle ilgili her alan faaliyet alanı kapsamındadır. MERCOSUR’un, Ortak Pazar Konseyi (CMC), Ortak Market Grubu (CMG) ve Ticaret Komisyonu (CCM) olmak üzere üç ana organı vardır.
MERCOSUR’un kökenine indiğimizde; ticaretin ekonomik faydalarını arttırma maksadıyla, 1970’lerde Arjantin, Uruguay ve Brezilya’nın aralarında imzalanan ekonomik işbirliği anlaşmalarına ve ticari genişleme protokollerine dayandığı görülmektedir. 1985 yılına geldiğimizde, Bu ülkeleri bir araya getirerek çeşitli ikili ilişkileri de ilerletme amacı olduğunu görüyoruz. Nihayetinde, adı geçen ülkelerin temsilcileri 26 Mart 1991 tarihinde bir araya gelerek, MERCOSUR’u oluşturan Asunción Antlaşmasını imzalamışlardır.
MERCOSUR’u oluşturan, Asunción Antlaşması’nın imzalanmasının yıl dönümünde devlet başkanları: Alberto Fernandez (Arjantin); Jair Bolsonaro (Brezilya); Miguel Abdo Benitez (Paraguay); Luis Lacalle Pou (Uruguay); Luis Arce (Bolivya) ve Sebastian Pinera (Şili) çevrimiçi bir toplantıda bir araya geldiler.
Konuşmanın başlangıcında Arjantin Devlet Başkanı “entegrasyonu derinleştirme” konusuna vurgu yaparak: “Halklarımız bunu hak ediyor. MERCOSUR yıllarca sürecek. İkna oldum ki; ülkelerimiz MERCOSUR sayesinde, Latin Amerika’nın gelişiminde yeni kilometre taşlarını şekillendirecek. Bununla gurur duymalı ve bölgedeki eskiden gelen gerilimleri geride bırakmalıyız” diyerek, MERCOSUR’un önemine dikkat çekti.
Öte yandan, Brezilya’nın Arjantin Büyükelçisi Reinaldo Jose de Almeida Salgado ise MECOSUR’un şu anki konumunun da ötesine geçecek politikaların da geliştirilmesi gerektiğini; özellikle de, Güney Atlantik, siber güvenlik, sınır güvenliği, Antartik İşbirliği gibi alanların tüm Latin Amerika ülkelerini ilgilendiren ortak alanlar olduğuna işaret etti.
MERCOSUR’un Uluslararası Kapsamı
MERCOSUR, yukarıda sayılan ülkelerin arasındaki ekonomik temelli işbirliğini sağlamasının yanı sıra; 1969 yılında Peru, Ekvator, Kolombiya ve Bolivya tarafından kurulan And Milletler Topluluğu gibi farklı blokları da kapsamına alır.
Öte yandan, Güney Afrika Gümrük Birliği (SACU), Avrupa Birliği (EU), Avrupa Serbest Ticaret Anlaşması (EFTA) gibi uluslararası ticari birliklerle de tercihli ticaret anlaşmaları vardır. İlaveten, MERCOSUR Güney Kore; Suudi Arabistan, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Katar ve Umman’ın da üyesi olduğu Körfez İşbirliği Konseyi ile de nihayete ermek üzere pazarlıkların sürdüğü ticari anlaşmalar vardır.
Türkiye ve MERCOSUR ilişkisine gelindiğinde ise, 30 Haziran 2008 Arjantin’in San Miguel de Tucuman şehrinde, Ortak Pazar Konseyinin XXXV. Olağan Toplantısında; iki taraf arasında muhtemel serbest ticaret anlaşmasının temelini oluşturacak çerçeve anlaşma imzalanmıştır.
MERCOSUR, uluslararası kapsamı çok geniş bir entegrasyon topluluğudur. Gücü ve kapasitesi ise her geçen gün artmaktadır. Yukarıda da belirttiğimiz üzere geçtiğimiz yıllarda pek çok ekonomi işbirliği projeleri MERCOSUR dahilinde ele alınmıştır. Bunların yanı sıra ise; sağlık; eğitim; çevre; toplumsal cinsiyet; bölgeler arası ticaret; verimli entegrasyon gibi konular ise MERCOSUR’un 30 yılında çalışılan konulardır. Tecrübe ve bilgi paylaşımı konusundaki ufuk açıcı projeler de yine örgüt tarafından desteklenmektedir.
Sonuç olarak, MERCOSUR, sadece üye ülkelere değil, ticari ilişkilerini Latin Amerika yönünde genişletmek isteyen her ülkeye kapıları açık bir oluşumdur. 21. yüzyılda değişen dünya dengeleri ile beraber, Türkiye’nin uluslararası ilişkiler gündeminde de MERCOSUR’un adını sıkça duyacağımız tarafımızca analiz edilmektedir. Yeni çok kutuplu dünyanın yükselen güçleri arasında yer alan Türkiye ve Latin Amerika arasındaki işbirlikleri iki tarafın ekonomik potansiyelinin yanı sıra, derinlikli bir siyasi potansiyel de içermektedir.